Döndüğümden beri namusum gibi koruduğum sakallarıma kıydım bugün. Her bir teli 2 parmak uzunluğuna ulaşmıştı halbuki (parmaklarım kalındır). Sadece top sakal şeklinde bıraktım, favorileri de çeneme dayadım (klasik Bilo). Fena da olmadı aslında, daha zayıf gösterdi. Zaten ezelden beridir (lise bittiğinden, tebdili kıyafeti attığımdan beri) sakalımın olmasının sebebi de budur. Suratım yusyuvarlak ve kilom da normalden fazla olunca...
dahası...


İki gündür içim içime sığmıyor. Bir cesaret kafamdaki dreadleri (rasta diye de bilinir) yarısından kestim makasla. Kafama koymuştum artık kendimi rastalamayı. Elime makası alınca artık geri dönüşü kalmamıştı. Kestim. Sırtımın ortasına kadar gelen dreadlerimi yarıya indirdim, omza kadar artık. Beş tane vardı şimdi elimde 10 tane yapılabilecek...
dahası...


Hayao Miyazaki. Şimdi size uzuuuun uzun vikipediden kopyalanmış yazısını yapıştırmayacağım, eğer çok merak ediyorsanız Vikipedi 'den girip okuyabilirsiniz. Ben sadece izlediğim birkaç animesini paylaşmak istiyorum sizinle.Howl'un Yürüyen Şatosu (Howl's Moving Castle, Hauru no Ugoko Şiro)Solda gördüğünüz karakterler o filmdeki en sevdiklerim....
dahası...


Blogger tarafından desteklenmektedir.