Kısa kısa;


  • İbneleri, dönmeleri, orospuları, kadınları gezi parkı eylemlerinde iyice tanımış oldum. Şu anda üzüldüğüm şey; edecek küfrüm kalmadı. İbne diye küfretsem, resmen ibne arkadaşlara haksızlık, keşke olayları bu hale getirenler ibnelik yapsalar da gurur duysak. O.Ç. desem, orospu arkadaşlara haksızlık çünkü ne orospular gördük direnişte, keşke çocukları yönetimde olsa dedik. "Karı gibi" tabiri ise çoktan rafa kalktı! Keşke kadınlarımız kadar cesur olsa herkes.

    4. Trans Onur Yürüyüşü bugün, 11. İstanbul LGBT Onur Yürüyüşü haftaya pazar saat 17.00'de.

    Hem yasak ne ayol?
  • O kadar fazla insan ötekileşti ki; LGBTT, Kürt, Alevi, Ermeni, Çapulcu, Ayyaş, Kadın... Kısaca AKP'yi partizanca destekleyen sünni, beyaz Türk, hetero, erkek değilseniz ötekisiniz. Artık ötekiler, berikilerden daha fazla sanırım.
  • Bingöl'deki 16 yaşındaki kız çocuğuna tecavüzden beraat eden 4 uzman çavuşun beraatinin ardından 4 uzman çavuşun tutuklanması ve davanın gizliliğinin kaldırılması yönündeki talebe red geldi. Devlet tecavüzcüsünü korumaya devam ediyor. Sizin görmeye bile tahammül edemediğiniz LGBTT yurttaşları, şimdiye kadar hiçbir tecavüz olayına karışmamıştır (mağdur oldukları hariç).
  • Gezi parkı olaylarından sonra ötekileşmeyi, tek haber kaynağı televizyon olan insanların direnişçilerden bihaber olmasını/suçlu bulmasını, polis terörünün ne demek olduğunu anladıktan sonra sanırım Kürt, Alevi, LGBTT, Kadın, Ermeni, Rum, başörtüsü yüzünden okula alınmayan ve diğer tüm görmezden geldiğimiz/getirildiğimiz yurttaşlarımızın derdine daha fazla empatiyle yaklaşabiliriz sanırım.
  • Tekrar ve tekrar söylüyorum; lütfen etrafınızı bilinçlendiriniz. Kavga etmeden, ses yükseltmeden, etrafınızdaki tüm konu/komşu, akraba, iş arakdaşınızı bilinçlendirin. Bu yaşanların ne "cehape" ile ne faiz lobisi ile ne de bir örgütle ilgisi var. Oradaki hiçbir insan terörist değil, vandal değil, din düşmanı hiç değil!
  • Polise karşı son iyi niyetimi de dün yitirdim. Gerçekten "abi adamlara emir veriliyor, iş güvenceleri yok, bir de üstüne hayvani çalışma koşulları dayatılınca adamlar bilinçsiz şekilde savaşa sokulmuş hissediyorlar kendilerini" vb. şeyler düşünerek bir şekilde onların da mağdur olduğunu düşünüyordum ki dünkü sebepsiz savaş ortamından sonra son iyi niyetimi de kaybettim.

    "Polis simit sat, onurunla yaşa!"
dahası...


Çok yakında ATT Müzik olarak yeni bir blog ile size müzik ile ilgili daha fazla paylaşımda bulunacağız. Aşağıdaki video ise senbonzakura'nın Gezi Parkı'nda yaşananlara tepkisini göstermek maksatlı yaptığı bestedir, ben de nacizane eşlik ettim.

Zulmün bir an önce dinmesi temennimle.

#direngezi


#yufkayureklikelgobekli ve #senbonzakura'dan Gezi Parkı eylemcilerine destek

Sermaye düş peşimize hadi
Vur yüzümüze polis
Gel üstümüze yine

Kör müsün ? Görmüyor musun ?
Her yer acılar
Herkes karanlıklar içinde

Sen yine düşünme

Korkmadan yorulmadan diren
Yılmadan yıkılmadan hemen
Karanlıklar hüküm sürmeden

Gel hadi sensiz olmuyor kardeş
Gel hadi sensiz vuruyor kalleş
Gel hadi bizler 3-5 çapulcu
Gel hadi bizler iki tane ayyaş
Gel hadi bizler 300 tane ayyaş
Gel hadi bizler 3000 tane ayyaş
Gel hadi bizler 70 milyon ayyaş

dahası...


Daha önceki yazılarımı okuyanlar çalışmayı sevmediğimi, çalışmadan hayatımı sürdürmek istediğimi bilirler ancak ne yazık ki gerçek her zaman istenildiği gibi olmuyor. Boğazıma kadar işe battığım için de istemiyorum aslında çalışmayı. Ve bu çalışma koşulları, bir yerde işçi gibi değil de babam ile birlikte proje finansmanı, yurtdışından uygun krediler, bank guarantee, kredit line ve devlet tahvilleri üzerine. Yani parayla oynamak gibi biraz.

Her neyse, bu işlere burnumu soktuğumdan beri -ki yaklaşık 7-8 yıl yapıyor- ufak tefek tecrübeler edindim. Katıldığım sayısız yerli ve yabancı yatırımcılı toplantılardan kendi çıkarımlarım aşağıdaki gibidir. Size ilk kez iş hayatıyla ilgili görüşlerimi yazmak beni de bir tuhaf yapmadı değil.


  • Eğer hiç ihtiyacın yokmuş gibi iş yapmıyorsan hiçbir şey kazanamazsın.
  • Kaygı işi hızlandırmaz, işi çözmez, işi başarıya taşımaz, serin kanlı olun.
  • Bir işin en kötü ihtimallerini düşünmek seni sadece sıkıntıya düşürür. Kendini hiçbir zaman en kötüsüne hazırlama, iyiyi de abartma. Tüm işlere hak ettiği ölçüde değer ver.
  • Hiçbir iş ne dünyanın sonu ne de yeni bir çağın başlangıcıdır. İşleyen çarkların, işleyen sistemin bir parçasıdır hepsi de. Çarklar döner ve sen ya kazanırsın ya kaybedersin.
  • Hiçbir iş senin son şansın değildir.
  • Hiçbir iş senin tek çaren değildir.
  • Eğer yaptığın işin karşılığı cebinde değilse ona kazanılmış, bitmiş bir iş olarak bakma.
  • Cebindeki ufak miktar, varsayımsal milyonlardan değerlidir.
  • Hiçbir işi küçümsemediğin gibi yüceltme de.
  • İnsanlara güven ama iş hayatı başka. İş ile dostluğu birbirine karıştırma. Para kazanamayacağı işi kimse dostluk için yapmaz, özellikle iş arkadaşların, diğerleri için bir şey diyemem.
  • İş hayatında sözlü taahhütlere itimat etme. Konuşulan, anlaşılan, uzlaşılan her şeyi kağıda dök, karşılıklı imzala.
  • Kesin olarak tanımadığın, güven vermeyen şirketlerle yapacağın sözleşmede kişisel garanti de iste. Şirket batarsa, sen de batarsın.*
  • Hiçbir işte ısrar etme. Toplantı yap, çekil. Akıllarına yatarsa zaten seni bulurlar. İkna etmek için çırpınma. İnandırıcılığını ve saygınlığını kaybedersin.
  • Büyük işler yapabileceğin bir şirketteki itibarını küçük paralara satma.
  • Değerli olduğunu her zaman hissettir.
  • Arkadaşlık, dostluk için elinden ne geliyorsa yap ancak iş hayatında hiçbir şeyi bedava yapma. Unutma ki sen geçimini bu işten sağlıyorsun.
*Bunu da şu anda sürekli bana yeni şeyler öğreten Avusturalyalı iş arkadaşımdan öğrendim.
dahası...


Gündemi takip etmekten, Ankara'daki, İstanbul'daki, İzmir'deki arkadaşlarıma bilgi akışı sağlamaktan (Çok alakasız bir yerdeyim çünkü, buradaki eylem çok büyük çapta olmuyor. İlk gece sokağa döküldüğümüzde yediğimiz ilk gazla çil yavrusu gibi dağıldık) bloga dokunamadım bile. Şu anda ilk kez girebiliyorum ve sadece belirtmek istedim ki, fiziksel olarak yanlarında olamasam da bilgi akışı için bilgisayar ve telefon başındayım. Buna da ihtiyacımız var, ailenizi, tivitır kullanmayan büyüklerinizi, "patron"un ağzından çıkan her şeyi doğru kabul eden tanıdıklarınızı uyarın, yapılan direnişin bir kısım çapulcu, CHP, MHP, provakatör, alkolik, ahlaksız, din düşmanı, polis düşmanı, darbeci vs. olamadığını eşinize dostunuza duyurun. Fotoğrafları gösterin, vidyoları izletin. Bilsinler. Alanlara gidemeyen bizler, insanları bilinçlendirmek için çalışalım en azından. 

Ayrıca şiddete hiçbir zaman başvurmayın, aksi takdirde karşı durduğunuz insanlardan hiçbir farkınız kalmaz.


dahası...


Blogger tarafından desteklenmektedir.