Hepimizin saklamaya çalıştığı "eksik" yönleri vardır. Eksik de denmez aslında, egomuzun yeterince tatmin olmadığı, utandığımız, yetersiz hissettiğimiz. Bir şekilde kapatmaya çalışırız onları, çirkin isek makyaj yaparız mesela, fotoğrafta güzel çıkmak için kafamızı sağa ya da sola çeviririz, şişmansak siyah giyisiler giyeriz, dans edemiyorsak el çırparız, vücutları çirkin kadınların ilgi çekmek için orasını burasını açması, başka bir şeye direnemediği için alkole direnç geliştirmek ve buna benzer şeyler.
Kendimden yola çıkmaya çalışayım. Mesela ben dans edemem, o eksiğimi enstrüman çalmakla kapatmış olabilirim, kıllı biri olduğum için deniz yerine ormanı sevmişimdir, kim bilir. Doğru düzgün sevgili edinemediğimden hep sağlam arkadaş edinmişimdir, toplum içinde yer edinmek, egomu tatmin etmek, beğenilmek için jonglörlük öğrenmiş, yoyo çevirmekte ustalaşmış, yazı yazmış, davul çalmış olabilirim. Sesim güzel olmadığı için şarkı söyleyememiş, o açığı da enstrümana yönelerek kapatmış olabilirim.
Aslına bakarsan "başarsızılığımı" buna benzer "sözde" başarılarla ört bas etmiş olabilirim. Kime göre, neye göre başarı kısmına girersem bir daha çıkamam, saatlerce yazabilirim ama şunu biliyorum ki toplumun başarı anlayışına ters bir başarı anlayışım var, bu da beni toplum içerisinde başarısız kılıyor.
Biraz bu konuya değineyim, sonra konumuza döneceğim. Şimdi sevgili toplum, açık konuşalım; Sen benden ve diğer tüm seninle birlikte yaşayan insanlardan beyaz yakalı, medeniyet yularlı, masanın başında, sinek kaydı traş ve kösele ayakkabı ile amirine kayıtsız şartsız boyun eğen bir birey olmamızı bekliyorsun. Yanlış mıyım? Heh bu konuda anlaştıysak güzel, çünkü "düzgün" insandan anladığın bu kadar kıt ve şekilci bir şey, farkında mısın acaba bunun. Mesela ben bir iş görüşmesine Hangover'daki Alan gibi gitsem, muhtemelen güvenlik çağırıp attırırlardı beni oradan ama belki o iş için benden daha iyi bir eleman bulamayacaklar, nereden biliyorlar? Bilirler, çünkü ben onların gözünde adam statüsüne bile girmiyorum. Neyse insanlar hala istediğine inansın, ben muhtemelen hala kendi halimde yaşamaya devam edeceğim. Şimdiye kadar taşaklı iş toplantılarında da bulundum ama keçi sakalım, yuvarlak çerçeveli, kırmızı camlı gözlüklerim hep gözümdeydi, pantolon zincirim falan. Başarı yakaladım mı? Bence çok başarılıyım ama işte toplum öyle düşünmüyor.
Neyse konumuza dönecek olursak, insanlar her konudaki bu eksiklerini farklı yollardan çıkarmasını hiç bir zaman yadırgamadım. Ben de yapıyorum çünkü ama bunu görgüsüzlükle gidermeye çalışanlar var ki çok aciz insanlardır nazarımda. Bir çok şeyde başarısız olabilir bir insan, hatta hiçbir şeyde dikiş tutturamayabilir ama bunu örtmek için görgüsüzlük yapmak, bilhassa para ile bu başarısızlığını kapatma çabaları çok acizcedir.
Gerçekten bak, aciz olmanın yanında komik de.
Blogger tarafından desteklenmektedir.
5 Comments
Ben size yazı başlığını söyliyim..
"Ye Kürküm Ye Dünyası Bu Dünya"
sevgilerimle ...
yalan dunya al sana baslik :)
vay tasarım değişmiş.
ama bence olmamış kanka çok karışık karamböl görünüyor.Blogunun sadeliğini bozmuşsun hoşuma gitmedi.
Ama sen mutluysan sorun yok görüşürüz :)
@Sessiz Prenses aslına bakarsan konu ilk girişteki gibi ilerlemeliydi ama sonra bir şeylere kızıp o ara paragrafı yapmışım, öyle olunca da eksen kaydı, dolayısıyla Sessiz Prenses ve Ferhat Bayram'ın başlık önerileri gayet yerinde, teşekkürler ^^
@Mutu ben bu hale getirmek için neler çektim biliyor musun? Yukarıdaki linkler için oturdum kod falan yazdım ama bitince ben de beğenmedim :D O kadar uğraştım diye de içim el vermedi değiştirmek.
boşver biz seni her halinle seviyoruz :)
ama yine de değiştirmeyi dene :)
Yorum Gönder