Her gece olduğu gibi sıçrayarak uyandım uykumdan. Yirmibeş yaşında sağlıklı bir birey olmama rağmen yalnız uyuyorum geceleri, uzunca bir süredir. Gözlerim bile aralanmadan, yerini ezbere bildiğim, komidinin üzerindeki paketten bir sigara çıkarıp yaktım. İlk çıtırdının ardından gelen uzun ve kuru öksürük nöbetini yerimden doğrularak kafama diktiğim su şişesiyle bastırdım.

Ne denilebilir ki, bu nöbetlere alışmam gerek artık sanırım. Gözümü her kapadığımda sen geliyorsun aklıma. Mümkün olsa, en azından geceleri yatarken aklımı komidinin üzerine bırakmak istiyorum, sigara paketinin yanına. Vücuduma onbeş kilo yük bindiren göbeğim bile tüy kalır beynimin ağırlığı yanında, kaldıramıyorum.

Aylardır kimseyle konuşmadım. Kendi kendime sorular sordum hep, sana sorar gibi. Alamadığım her cevap için öfkelendim sana. İçimdeki öfkeyi dizginleyemiyorum artık.

Birkaç kez karşına çıkıp konuşmak istedim, içimde ne kaldıysa haykırmak. Götüm yemedi. Telefonu aldım elime, rehberdeki ismin bile hala kadınım olarak kayıtlı, arayamadım. Taslaklardaki sana yazdığım mesajlar ise yirmiyi geçti, gönderemedim, cevap verirsin diye korktum.

En çok da seni bu kadar sevdiğime öfkeliyim. Bir insan başka bir insanı neden kendinden fazla sever zaten anlamış değilim.

Onu düşünürken ne kadar süre öylece boş boş sigara dumanını izlediğimi hatırlamıyorum. İkinci sigaranın izmaritini kül tablasına değil de yüreğime söndürmüş gibiydim, acıyordu.

Ben, izlediğim pornolardaki kadınları düşünerek çektiğim otuzbirlerden bile vicdan azabı duyarken, o beni sevdiğini söyleyerek başkasına otuzbir çekmişti aylarca.

Uyuyamıyorum.


Blogger tarafından desteklenmektedir.