Göbeğim açıkta kalmış sabah, güneş göbeğime vurunca uyandım. Ali'yi havaalanına uğurlayacaktık. Ben anlamıyorum abi, eskort gibi mi görünüyoruz karşıdan bakınca? Daha bikaç gün önce oda arkadaşımı da biz götürdük havalanına. Bunlar çişten çıktıktan sonra bizi çağırırlar bu gidişle "Bilooo bittiiii". Bazen insanlar iyi niyetimi kötüye kullanıyorlarmış gibi geliyor. Zaten sıcak anasını satayım, hergün banyo yapıyorum! Bak bu son cümlem çok önemli. Valla her gün banyok yapıyorum. Ben! Neyse..

Sabah dediğim gibi güneşin göbeğime vurmasıyla uyandım. Kahrolsun güneş!! Sonra Ali kapıyı çaldı. Arkadaşı arabayla gelecekti bizi havaalanına götürmek için. Eğer araba olmasa havaalanına Landstrasse/Wien Mitte'den 1.8€ verip s-bahn ile yaklaşık 30 dakkada gidiyorsunuz ya da isterseniz CAT diye bi tren daha var (City Airport Train) o da 16 dk'da varıyor ama onun fiyatı 8€ ayrıca son olarak VOR diye bi tren çeşidi var o da 3.60 € ama farkı ne bilmiyorum, biraz daha yeni bir tren heralde. Neyse bu trenlerden herhangi birisine bindiğinizde havalanına varıyorsunuz ve direkt havaalanının içinde iniyorsunuz. Birkaç kat yukarı çıktıktan sonra ister maiknalardan (THY ve benzeri Türkiye'ye giden havayolu şirketlerinin o makinalardan check-in'i yok) isterseniz geleneksel yöntemlerden check-in yapabiliyorsunuz. Sonrasında uçağı beklemek için en uygun yer üst kattaki kafeteryamsı yer olsa gerek. Camdan kalkan uçaları izlemek gerçekten eğlenceli.

Ama bizde araba vardı ve olmaz olaydı! Spor model tek kapı bir araba. Arkadaki camı çok dar bir açıyla aşağıya doğru iniyor. Mübaala yok, benim gibi 174 (göz rengim kahverengi, saçlarım kumrala benzer siyah, göbekliyim, ilgilenen kızlar için mail adresim bears...) bi adam bile sığamadı oraya, iki büklüm o kadar yolu çektik. Bu da yetmezmiş gibi onca güneşi yedik ve komboyu tamamlayan ağır apaçi müzikleri oldu. Nasıl zor şartlar altında yolculuk yaptığımızı "bu kız çok tatlı çünkü Tokatlı" ya da ona benzer bir müziği duyunca farkettim. Size tasvirim ise inanın çok zor olur.

Eve geldiğimde gerçekten intiharın eşiğindeydim. Tüm yaşam enerjim çekildi resmen. Bünyedeki ağır apaçi sendrom ve zehrini atmak için Tool ve Pink Floyd enjekte ettim ama sadece bir nebze faydası dokunabildi. Düşündükçe hala tüylerim ürperiyor!!


2 Comments

yahepyahic dedi ki...

Apaçilere ölümmmmm :D Allah'ım öyle bir arabada o müzikle yolculuk ettin ha :D Bilo sabır taşısın sen :D

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Sorma, sormaaaa...

Blogger tarafından desteklenmektedir.