Başka, bambaşka blogları okurken (ki bu his genelde Kate Orange'ın blogu oluyor bi de yu vin pörfekt) farkediyorum ki ben ne eşek adammışım meğer. Burayı anca dertlerimden bahsetmek için kullanıyorum resmen. Tamam Nele'ye açılıp cevap alamamış olabilirim, yıkamam gereken büssürü bulaşık olabilir, geleceğe dair hala kafamda sorular, sorunlar olabilir de bu, buraya sürekli kötü şeyler yazmamı gerektirmez. İyiyim ben. Harbiden. Rahatladım...
dahası...


- Coni şimdi tanımadığım etmediğim adam napıcam ben onun evinde?- Oğlum tanıman gerekmiyor zaten. Ev partisi gibi bişey, yoldan müziği duyan da atlayıp geliyor.- Haa. Peki gömlek falan bişey giyecek miyiz? Girişte para veriyo muyuz? İçerde içki var mı?- Herr Koç, sen daha önce hiç ev partisine gitmedin değil mi?- Yok coni.- Fakir! Neyse arkadaşının evine gidiyormuş gibi düşün, bildiğin salaş parti. İçki içerde olabilir ama yine...
dahası...



Silkinip kendime gelmem yaklaşık bir buçuk ay sürdü ama sonunda buradayım. Kendine gelmiş, korkmayan ve hiç birşeyi ertelemeyen halimle. Korkmuyorum artık arkadaş almancanızdan! İngilizceye de kaçmıyorum artık. Yalan yanlış ta olsa almanca bundan sonra. Çok karışık bir durum olmadıktan sonra herşeyi zaten açıklayabiliyorum. O zaman ingilizcenin ardına saklanmaya gerek yok. Bu birinci silkinme hareketim. Ayrıca artık eve tıkılıp...
dahası...


Gün geçtikçe kendimin aslında harbiden olduğumu sandığım insan olmadığımın farkına varıyorum. Örnekleyerek açıklamak isterdim lakin zor olurdu. Değilim abi bunca yıl tanıdığın gibi biri. Sosyal bi insan değilim örneğin (örnekle açıklanıyormuş bu arada). Beni öyle sanan insanlar var. Çok cüretkar ya da yeniliklere çok açık bi insan da değilim. Yeni birisiyle tanışırken çok rahat ya da "cool" da olamıyorum. İnsanlarla rahat iletişim...
dahası...


Yoğun boşluğum tüm süratiyle devam ediyor. Buraya bunu bile yazmaya üşenir haldeyim. Bu sıra severek yaptığım tek şey yemek yapmak. Kurban münasebetiyle konu komşudan bi küçük baş hayvan kadar et geldi. "Küçük Yozgat"ta oturmanın faydaları olsa gerek. 10. Viyana Türkler'in yoğun yaşadığı yerlerden birisi ve geçen ay buraya taşındık. Ohaa amma çok şey olmuş ve ben hiç bişey yazmamışım. Eve nasıl taşındık, evi ne hale getirdik vay...
dahası...


Blogger tarafından desteklenmektedir.