En son Strasbourg'tan ayrılışımızda kalmışız. Aslında o kadar üşeniyorum ki yazmaya ama madem yarısını yazdık tamamını getireyim bari. İlki kadar detaylandıramayacağım sanırım. Halbuki olayların bir çoğu dönüşte yaşanmıştı. Neyse olabildiğince önemlileri aktaracağım. Arkadaşın evinden sabah 7 gibi ayrıldık, hava 8'e doğru ağarmaya başladığı için erken çıkmanın mantıksız olduğunu düşünmüştük, değilmiş sonradan anladık. Neyse efendim...
dahası...


Yine yol hikayesi, yine otostop. Yorgunluktan ölecek duruma getirse de otostopla bir yerlere varma hazzını hiç bir şeye değişemiyorum. Bu sefer ki amacım Paris’e ulaşmaktı ancak ilk durak Strasbourg olacaktı. İlk hedefi başarıyla gerçekleştirdim fakat zaman yetersizliğinden Paris’i es geçip evin yolunu tuttuk. Olabildiğince özetleyerek bu...
dahası...


- 24 Aralık'tan beri II. dünya savaşında gibiyiz. Mahallenin piçleri durmaksızın torpil, çatapat ve havai fişek benzeri şeyler atıp duruyorlar. Yeter lan! Ne gecemiz kaldı ne gündüzümüz! - Öhöm neyse kabalaşmadan devam edelim. Şu an içinde bulunduğumuz saatler yeni yılın ilk günleri efendim. Dünden daha farklı hissetmiyorum. Hissetmemi gerektirecek bir şey de yok aslına bakarsan.Sadece banyo yaptım, daha temizim. Bolca dışarıda...
dahası...


Blogger tarafından desteklenmektedir.