"Alo, n'aber baba?"
"İyidir evlat, senden n'aber?"
"İyi benden de. Ne diyeceğim baba; Şimdi ben burada okumaya devam edersem en az 3-4 yılım hatta belki daha da fazla. Önümü de göremiyorum burada, haybeye gün tüketiyorum. Diyorum ki, gelsem ben oraya, orada devam etsem eğitimime, ne dersin?"
"Para pul yüzünden ise onu hallederiz, onun için geliyorsan hiç gelme!"
"Hayır baba ya, ben de çalışıyorum zaten, kendi paramı kazanmaya başladım. Ben burada hiç huzurlu değilim. Dediğim gibi okul ilerlemiyor zaten, bir de sizi çok özlüyorum. Saksı gibi hissediyorum kendimi burada, öylece oturuyorum. Ayrıca ben ileride burada yaşamak istemiyorum, dolayısıyla öğrendiğim peyzaj, bitki, toprak, iklim buranın şartları ve oraya döndüğümde hiç bir işime yaramayacak. Yani buranın diploması pek iş yapmayacak orada. Bir de dediğim gibi mutlu da değilim burada. Gelsem yine beraber proje yürütsek, orada okusam?"
"Mutlu değilim orada diyorsun."
"Evet baba ya!"
"Gel o zaman, nasıl istersen koçum. Sen de ki ben Mozambik'te mutlu olacağım, oraya göndeririz, Amerika de oraya. Her zaman, tüm kararlarında arkandayız."
"Ona şüphem yok zaten, çok teşekkür ederim. Hem beraber çalışırız yine eskisi gibi."
"O da çok iyi olur, bunaldım iyice! Yetişemiyorum işlere. İş bölümü yaparız, sen, ben, Behlül."
"Tabi! Hep birlikte çalışınca altından kalkarız evelAllah."
"Çok iyi olur. O zaman sen işlerini hallet, dönüş tarihini söyle, bilet işine bakalım."
"Tamamdır baba, çok teşekkür ederim tekrar."
"Ben teşekkür ederim oğlum, görüşmek üzre."
*8 yıldır okuyorum ve bu 3. okul değiştirişim olacak, 3. şehir ve arada ülke değiştirme mevzuları da var. Buna rağmen hala aynı anlayışı sürdüren babama büyük bir alkış, Allah'ım ben de böyle bir adam olabileyim! İdolümsün baba.
Blogger tarafından desteklenmektedir.
2 Comments
hohah, ne süper baba gerçekten.
Teşekkür ederim, bence de :)
Yorum Gönder