Bilmeyenleriniz olabilir, kitap yazma teşebbüsünde bulundum ve hala hikayeyi örmekle meşgulüm. Feysbuktaki yufkayureklikelgobekli sayfasında da ara ara kısımları paylaşıyordum, "neden burada da paylaşmayayım?" diye düşünerek orada paylaştığım kısımlardan bir kuple de burada paylaşmayı uygun gördüm, nacizane. Hikayenin başını, sonunu bilmeyerek okuyacaksınız bir çoğunuz bu pasajı ama bu kadar kısımla bile belki bir şeyler anlatabilirim,...
dahası...


Hayal kurar mısınız hala? Yoksa çoktan bıraktınız mı o işleri? Büyüdünüz mü? İllaki vardır canım hayaliniz, iş, kariyer, yüksek maaş, saygınlık(!), lüks bir ev ve araba, çocukları özel okula gönderme, emeklilik için para biriktirme? Ben size demiyorum ki astronot olma hayalinizden vazgeçtiniz mi? İtfaiyeci olmaktan vs. Hayaliniz kaldı mı hiç diyorum cebinizde, avuçlarınızda? Hah işte onlardan bah sedin bana. Var mı "yaşamaya"...
dahası...


Yıldızlar, izlemekten en keyif aldığım görüntüdür. Ne zaman gece yolculuk yapsam, hava karardığında yürüyor olsam, otobüs seyehatinde mola versem hep kafamı gökyüzüne çeviririm. Meczup gibi her zaman başım yukarda gezerim akşamları, yıldızları seyretmek için. İş bu yüzden küçük yerleşim yerlerini, büyük ve ışıltılı yerlerden çok daha fazla severim, daha fazla yıldız görebildiğim için. Hatta tatil ya da festivallerde çadırlı...
dahası...


Bir süre sonra insanlar da çocukluğumuzun oyuncakları gibi. Her oyuncağın bir oynanma miadı vardır, bunu dolduran oyuncaklar ya kırılıp çöpe gider ya da bir köşede komşu çocuğunu bekler. Biz de yeni alınan oyuncaklar ile vakit geçirmeye devam ederiz.  Büyürüz bir süre sonra, oyuncaklar, oynamak için yeterli gelmez. Arkadaş ediniriz,...
dahası...


Blogger tarafından desteklenmektedir.