Yazdığım Dut hikayesine ekleyeceğim ama henüz yeri belli değil.
(...)
"Canım" dedim kürek kemiğinin omzuna yakın olan kısmını öperek.
"Hıı."
"Uyan hadi Dut'um."
"Yaaa" dedi ellerini yüzüne kapayarak.
"Uyumaya mı geldik buraya, hadi canım."
"Ben kızgınım sana" dedi, ellerini yüzünden indirmeden. Kelimeleri zor seçiliyordu.
"Ne?"
Birden doğrulup bağdaş kurdu, başı çadırın tavanına değiyordu. Gözlerini gözlerime dikerek "kızgınım ben sana!" dedi.
"Niye? N'oldu?"
"Aldattın beni!"
"Kim?"
"Sen işte, beni bırakıp başka bir kadınla uyumaya gittin."
"Tüm gece buradaydım Dut'um, nereye gitmişim?"
"Ya rüyamda! Öpüşüyorduk, sonra sen gttin."
"Haa" dedim gülümseyerek, "sen baştan anlatsana şunu."
"Büyükçe bir bahçedeydik" diye başladı söze, hatırlamakta zorlanırmışçasına gözlerini yumup başını yukarı kaldırdı "sen geldin yanıma, biraz farklıydın ama. Sendin ama daha farklı görünüyordun. Bahçenin en köşesine gittik, sarılıp öpüşmeye başladık. Çok güzeldi. Elini kalçalarıma doğru indirdin..."
"Böyle mi?" diyerek elimi kalçalarına doğru götürürken elime şaplağı yedim.
"Şşt, uslu ol! Bir şey anlatıyoruz burada. Hem hala sinirliyim sana. Neyse, ne diyordum, bahçede bir süre öpüştük öylece, sonra eve girdik beraber, ev baya kalabalıktı, böyle akraba eşrafı gibi, oturmuşlar. O sırada küçük bir oğlan çocuğunun elinden tutan bir kadın geldi. Sen benim elimi bırakıp onun yanına gittin. Çocuk, kadın, sen, hepberaber odaya geçtiniz. Çok kötü oldum. Ağlayarak dışarı çıktım, yürüyordum. O sıra bir araba yaklaştı, 'gel' dedi, nedense bindim arabasına. Yolda hızla gidiyorduk, yağmur yağıyordu. Adam kontrolünü kaybetti, yoldan çıktık, bir ağaca çarptık. Bende çizik bile yoktu ama adam öldü! O sırada da sen öptün işte" dedi dudaklarını büzüp.
"Buna neden kızdın ki yarim?"
"Nasıl neden kızdım, beni bırakıp gittn!"
"Ben olduğumdan farklı görünüyordum değil mi?"
"Evet."
"Sonra bir oğlan çocuğu ve bir kadınla odaya gittim."
"Aynen."
"Sen geleceği gömüşsün yarim."
"Nasıl yani?"
"Orada öpüştüğüm kişi de odaya geçtiğim kişi de sendin. O çocuk da oğlumuz. Sen geçmişten gelmişsin, gelecekteki beni görmüşsün. Öpüşmüşüz. Sonra eve geçtiğimizde gelecekteki sen ve oğlumuzla odaya geçmişim."
"Peki o arabasına bindiğim adam?" diye sordu ilgiyle.
"O da seninle birlikte geçmişten gelen adam. Zamanda kırılma olmasın diye seni geri götürmek için gelmiş. Seni geçide geri götürmek için acele ediyormuş ama yolda kaza yapmışsınız. Ancak sana bir şey olmamış. Uyandırmasaydım geçide yetişecektin" dedim sırıtarak.
"Ayy" diye bir çığlık attı Dut, yüzünde güller açarak. Sımsıkı sarılıp üstüme çıktı, öpmeye başladı. Kafasını geri çektiğinde "ne güzel de yorumladın, bendim değil mi o?" dedi gülerek.
"Evet canım, gelecekteki halimizi görmüşsün işte."
"Oğlumuz mu olacak yani?"
"Demek ki" dedim gülerek. "Bu arada kalçalarını böyle mi tutuyordum" dedim kavrayarak.
"Hı hı" dedi, dudakları dudaklarımda.
(...)
2 Comments
ayyy sonunda duttan bir bölüm daha :D ama daha çok isteriz daha da çok isteriz! bitir artık hepsini isteriz!
Evet ya bi bitse :)
Yorum Gönder