Evet, kendimce ahkam kesmek için buradayım.

Son sıralar (yaklaşık 2-3 yıldır) dünyayı kasıp kavuran cnbc-e dizilerine eğileceğim bu yazımda. Ben hiç Lost izlemedim, bi kaç kez göz gezdirdim ama bağlanmak istemedim, izlemedim. Aynı şekilde ne haw ay met yor madır ne de may neym iz örl izledim. Şimdi "bana ne senin ne izleyip izlemediğinden" diyen bazı değerli yurttaşlarımız çıkacaktır. Hakkaten size ne. Her ne kadar izlemedim desem de bir kaç bölüm seyretmişliğimiz var hepsinden. Sadece onlar değil çizgi diziler de aynı şekilde bi femili gay olsun bi simsıns olsun bi saut park olsun izleyemedim bi türlü, takipçisi olamadım.

Böyle bir giriş yaptıktan sonra asıl konuya gelebilirim. Dediğim gibi çok fazla izlemedim bu dizileri ancak haklarında ahkam kesecek kadar konuya vakıfım. Peki neden izlemiyorum bu dizileri? Şöyle etraflıca düşününce bana katacağı hiç birşey yok ve saece vakit geçirmeye yarayacak. Tamam elbette buna benzer gereksiz şeylerle harcıyorum zaten vaktimi lakin bu dizilere karşılık olarak güzel önerilerim var ondan dolayı böyle bir tutum içerisindeyim bu dizilere.

Ne zaman ki ilk kez bir anime izledim, buna benzer yargılar oluştu bende. Cnbc-e dizilerinde sadece hırs, aksiyon, entrika ya da laylaylom var. hani öyle izliyosun ve geçip gidiyo. İllaki bir dizi takip etmek isteyen yahut vaktini bu yönde harcamak isteyen olursa anime dizisi takip etsin derim. Mesela bi slam dunk bi naruto izlerken insanda birşeyler kıpırdanıyor. Bu adı geçen animelerde bir şeyi gerçekten isterseniz başarabileceğiniz, çalışmakla herşeyin mümkün olduğu, dostluğun herşeyden önemli olduğu gibi temalar alttan alttan size işleniyor ve bölüm bitince ya da dizi tamamen bitince bi enerji, bi hırs, başarma isteği, çalışma azmi gibi duygular sarıyor dört bir yanınızı. Hiç birşey için pes etmemeniz gerektiği falan. Hem cnbc-e dizileri gibi gülüyorsunuz da. En az onlar kadar sürükleyici, eğlendiren, ağlatan yapıtlardır animeler. Bünyeye de iyi geliyor.

Animeleri sevin.


Blogger tarafından desteklenmektedir.