Bazen çok mu fazla hayal kuruyorum, hayallerimin peşinden çok mu fazla gidiyorum diye düşünüyorum. Tamam bi insan hayal kurar ama sadece kurar dimi. Ben üzerine üzerine gidiyorum. Örnekle açıklayacak olursak;
Toplasan 4 gün olan (haftasonu da bunun içinde) buranın resmi bir tatilinde Dortmund'a gitme planı yaptık. Ne güzel değil mi? Ama bunu herhangi bir toplu taşıma değil de otostopla başarma gayesindeyiz. "Hasiktir lan!" dediğinizi duyar gibiyim. Ben de diyorum ara ara. Bu yolda kıçımıza baka baka dönme ihtimalimiz de var tabii ki. Çat pat almanca, yeterli ingilizce, azim, hırs, irade, umut, pozitif enerji, şans vs vs'yi yanımıza kattık ve ayın 12'sinin gelmesini bekliyoruz. Tamam her an cayabilme olasılığımız da var ama hazırlıkları hallettik, şimdi sadece korkmadan yürümek var. Sanırım bu yaptığımız pek akıllı işi değil ama burada sıkça kullandığımız bir kelimeyi burada da dile getirmek isterim "egal". Yarını düşünerek daha fazla bunalamam, şu an içimizden gelen bu, yapmasak bile hayali ve hazırlıkları bile güzel. Hevesleniyoruz kendimizce, abuk planlar yapıyoruz; "Abi önce Linz, ordan Nurmberg sonra Frankfurt ve ardından Dortmund! İşte bu kadar basit aslında. 200'er km'lik 4 parçaya ayırdık (bazıları 200'den biraz fazlalar). Toplamda 1000 km kadar gideceğiz, bi de dönüşü var işte. Eğer alnımızın akıyla çıkarsak bu hikayeden, 2 hafta sonra bekle bizi İtalya!
Şans dileyin lan, ihtiyacımız var.
Blogger tarafından desteklenmektedir.
4 Comments
Bu iş bana sakat geliyor ama hadi hayırlısı :S Belki de ben hiç otostop yapmadığımdandır :D
Bi kere keyfine varsan anlardın :)
Belki haklı olabilirsin :D Ama yanınızda kız olursa işiniz daha kolay olacağı kanaatindeyim :D
Ben de öyle bir arkadaş bulamayacağımız kanaatindeyim :) Keşke.
Yorum Gönder