Yaklaşık üç yıldır nadasta olan bir birey olarak artık işin başa düştüğünün farkına vardım.


Şöyle başlayalım; 25 yaşını doldurmak üzere olan biriyim, ne uzunum ne bodur, fazladan kilolarım da var, saçlar hafif seyrek, bolca sakal, bir o kadar da kıl. Ortalama/vasat arasında gidip gelen dış görünüşüm var. Çok beğendiğim de olur kendimi, neyse. Kumarım yok, içkim var. O da epey azaldı son zamanlarda, bırakmayı bile düşünüyorum. Hovardalığım şimdiye kadar kayıtlara geçmemiştir. Sigara tüketiyorum - bir hayli -. Anasının kuzusu, arkadaş canlısı, fazlasıyla geçimli biriyim.

Çevremde ve dünyada olan olaylara ilgiliyim, kayıtlıyım, imkanım el verdiğince aktivistim (önceden daha faaldim ama hala tepki verilmesi gereken yerlerde bulunurum). Hayvanseverim, haklarını savunurum, et tüketmem, kısmi vejetaryenim yani (aslına bakarsan sadece balık -onu da nadiren-, yumurta ve süt ürünleri tüketiyorum ama şartlar olgunlaşınca vegan olmayı bile kafama koydum), bizimle birlikte yaşayan iki kedimiz var. 

Sanata, tasarıma, müziğe fazlasıyla ilgiliyim. Vurmalı çalgılar ile haşır neşirim nicedir. Ağız arpında oldukça iyiyim, ney üflemeyi hala geliştirme aşamasındayım. Yıllarca üniversitede tasarım dersi aldım, bunu okuduğum alana dökemesem de işlediğim tişörtlerde geliştirdim. Evet el işlemeli tişört koleksiyonum var, hepsini kendim yaptım ve arkadaşlara bolca hediye ettim. Zamanında enstrüman eğitimleri dışında desen ve solfej eğitimleri de aldım, kısa süreliydi ama verimli oldu. Dreadlock (rasta) yapabilme yetim var. Müzik olarak da alışılagelmiş basit ritimlerle yapılan müziklerden ziyade prograsif, saykodelik, deneysel müzikleri dinlemeyi tercih ederim, bunun yanı sıra caz, post rock, blues da sevdiğim türler arasında yer alır. Yabancı grup/müzisyenlerden ziyade Türk grup/müzisyenleri takip ederim, Cenk Taner'e kurban olurum, Gevende'ye biterim.

İyi yemek yaparım. Yemeyi, yedirmeyi severim. Kek, pasta işlerinin duayeniyim. Bulaşıkları başkası yıkadığı sürece her türlü yemeği yaparım. Suşi ustası sayılırım, aynı zamanda Türk ve Japon mutfağından, kendi deneysel lezzetlerime kadar bir çok çeşitte yemek sunabilirim. Yanımdaki canlı ya da cansız herhangi bir varlığa sarılmadan uyuyamam.

Anadilim dışında İngilizce ve Almanca biliyorum, Japonca'yı ise hala ilerletme yolundayım. Basit gündelik şeyler dışında Japoncada yetkin değilim. 2,5 yıl yurtdışı tecrübem var, Avrupa'da 2,5 yıl yaşadım ve birkaç ülke gezdim, farklı kültürler ile aşinayım. 

Cnbc-e dizilerinin hiç birini izlemem, vakit kaybı olarak görürüm (kişisel görüşüm), onun yerine anime izlerim, daha besleyici, daha gerçek (yine kişisel görüşüm). Çok fazla film izlemezdim ama son 1-2 yılda izlemediğim kadar film izledim, dağarcığım fena değil film konusunda. Çerez filmlerden ziyade "sonu mal eden" film kategorilerini severim. Olağan Şüpheliler, Akıl Oyunları, Kimlik vs gibi. Kitap kurdu değilim ancak yine de azımsanmayacak kadar okurum. 

Cambazlığa ilgiliydim (siz jonglörlük olarak da bilirsiniz) artık eskisi kadar değilim ama hala elime üç tane elma, portakal, domates aldığımda en azından biraz çevirmeden masaya koymam. Elim boş kaldıkça yoyo çeviririm. Sadece aşağı at, geri al değil, orta/üst hareketlere kadar bir çok ip üzerinde hareket yapabilirim yoyo ile. 

Sportif bir adam değilim ki gözle de görülür bu ama aikidoda 6. kyu insanım ve ilk fırsatta devamını getireceğim. Dans etmesini beceremem fakat rock'n roll dans dersi almaya niyetim var. Futboldan anlamam, sadece TKİ Tavşanlı Linyit Spor'u takip ederim, dolayısı ile de PTT 1. Lig'i. Yalnız halı saha maçlarında da iyi kurtarışları olan bir kaleciyimdir. 

Rahatına düşkün biri değilim (nonconformist), nereye koysan rahatlıkla uyurum. Festival düşkünüyüm, konser bağımlısıyım. Tatil olarak apart ya da otelden ziyade çadırlı kampı tercih ederim. Denize düşkünlüğüm sıfırdır, ormana ise hayli fazla.Doğa aşığıyımdır. Tembel ve üşengeç biriyim ama meraklı olduğum şeyler uğruna yılmadan, yorulmadan mücadele ederim.

Hayalleri, idealleri olan bir birey olarak sıradanlıktan tiksinirim. Zor yol bile olsa sıra dışı ise o yolu tercih ederim. Her şeyin doğalından yanayım, iş bu yüzden parfüm, deodorant bile sevmem (kendi kokum olmamasından mütevellit. Hayır koktuğum falan yok, sık yapılan banyo o kimyasallara ihtiyaç duydurmayacaktır).

Giyim kuşam olarak da hiç bir moda akımına uymam, modaya inanmam, pahalı markalara tamah etmem, bilakis reddederim. İkinci el kıyafet, el örgüsü kazak/hırka başlıca giyim kuşam kaynaklarımdır. Şahsına münhasır bir giyim tarzım vardır, sıradanlığı bu alanda da reddederim (tabii ki herkesle aynı olabilecek bir çok kıyafetim var ancak özen gösterdiğimde kendim gibi giyinirim). Kol saatim çocukluğumdan beri olmadı, cep saati kullanırım. Faal kullandığım 4 farklı cep saatim var. 

Tasavvufa ilgiliyim, günümüz kulaktan dolma, hiç bir temele dayanmayan, hurafe islamiyeti reddederim, bizzat kitaplardan okuyup araştırırım. Hacı, hoca, cemaat tayfasına saygım yoktur (%99'luk kısmına, neyse o kısım çetrefilli, uzun uzun yazılmalı/konuşulmalı hakkında). 

Arkadaşlarım, şimdiye kadar çok şeyi borçlu olduğum kişilerdir ve kıymetlilerimdir. Onlara olan minnet borcumdan dolayı değildir bu ilişki ve sevgim. Şahıslarını, özlerini, kendilerini çok severim. En yakın arkadaşım da babam ve kardeşimdir. Aile ilişkilerim ise veli-evlat ilişkisinden ziyade ev arkadaşı, yoldaş, kanka gibi prensipleri temel alır. 

Sosyal biriyim, kolay kaynaşırım. Çok farklı ortamlarda, çok farklı dostluklarım vardır. Evsizinden öğrencisine, tikisinden punkuna, şarapçısından dincisine, iş adamından profesörüne kadar geniş bir yelpazede arkadaşlarım var. Uydurmuyorum. Sıkça otostop çekerim, bu sosyalliğimi burada sıkça kullanırım (2 kez 1000km üstü otostop deneyimim var, ülke değiştirmişliğim falan)

İkili ilişkilerimde ise şefkatli bir insanım. Hiçbir şey için zorlamam sevdiceğimi, bu da çok kez ilgisizlik olarak adledilir. Nasıl bir ilişki kuruyorlarsa kafalarında artık, anlamış değilim. 29 Ekim doğum tarihimden ötürü seçme şansım olmaksızın akrep burcuyum ancak bu burcun getirmiş olduğu kıskançlık olgusu sevgililerime yansımaz. Kıskançlığın güven eksikliğinden kaynakladığını savunurum. Odunluk ve romantizmi bir arada barındırırım. Libidom epey yüksek olmasına rağmen doğru zamanı her zaman beklerim, karşı tarafı darlamam. Sevgilimle aynı zamanda kanka olma çabam olmuştur her zaman, işte o zaman ilişkinin çok daha verimli yürüyeceğini düşünürüm. Referanslarım sağlamdır, eski sevgililerimi arayabilirsiniz, biri hariç hepsi "iyi çocuktur, güzel sever" diyeceğine kalıbımı basarım (o diğeriyle olmadık bir zamanda ayrılmıştık o yüzden nefret eder benden). Gerçekten de güzel severim. Uğruna masal yazarım, gecenin bir yarısı elinden tutup yıldız seyretmeye götürürüm, çiçek derlerim, makyajını yaparım, sevebileceği bir elbise için saatlerce mağaza gezerim, uykusu tutmazsa gece kalkar kek yaparım, uyurken sabaha kadar onu izlerim, sarılır uyurum, halinden anlarım vs.

Daha fazla hakkımda bilgi edinmek isteyen olursa blogtaki diğer yazılardan seçmece okuyabilir. 

Şimdi bu kadar şeyi neden mi yazdım? Dediğim gibi 3 yıldır nadasta olan biriyim ve ben de sevmek, sevilmek istiyorum. Talip var mı?

Özetle; yufka yürekli, kel, göbekli bir insanım.

Reklamları izlediniz...


10 Comments

Kitap Eylemi dedi ki...

bana kendini anlat desen iki satır çıkmaz , tebrik ederim kardeşim , umarım muvaffak olabilirsin.

zoitsa dedi ki...

valla süper açıklamışsın nasıl birini aradığını da açıkla bi araştıralım :)

MelonunOjeleri dedi ki...

Nasılda güzel anlatmış kendini :) kaldır şu doğrulama zımbırtısıını

Pire Kızı dedi ki...

seninki reklam değil uzun metrajlı film gibi olmuş :))
Tanıtım filmi diyelim biz buna
Başarılı tebrik ederim :))
Hadi hayırlısı..

Unknown dedi ki...

bekar olsam sırf merakımdan tanımak isterdim vallahi:))
açıkyürekliliğin ve cesaretin için tebrikler.
bol şans:)

Aysin dedi ki...

Okudum okudum amma anlattı kendini diye ama sonunu nasıl bağladığını görünce çok eğlendim. Bu arada kardeşimle aynı gün doğmuşsunuz.

mm dedi ki...

Sonunu okuyunca gülümsemeden edemedim :)

Özelliklerinde 'Böyle erkeklerde var mıydı yahu?' dedirtecek cinsten. Hani Akrep erkeği ama darlamıyor, akrep erkeği ama kıskanmıyor :)))

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Hanımlar beyler, teşekkür ediyorum güzel yorumlarınız için. @Melonunojeleri, doğrulama şeysi ne inan hiç bilmiyorum, kim oraya koymuş onu da bilmiyorum, nasıl kaldırılır hiç bir fikrim yok.

Şimdi asıl meseleye gelelim, o kadar yazdık, hiç mi etrafınızda bu niteliklere sahip birini arayan bir hanım kız yok? Bak sevaptır, bi' el atın.

*İnternet sorunlarımdan dolayı internete doğru düzgün giremiyorum.

s6 dedi ki...

hahah, akrep erkeğinin kıskançlıkla ilişkilendirildiğini bilmiyordum, ilginçmiş.

Unknown dedi ki...

Uzun zamandır (imla hatalarımı bulmak için kendime ait olanlar dışında) şöyle kahvemi alıp gülümseyerek okuduğum bir yazı olmamıştı. Sevdim!

Blogger tarafından desteklenmektedir.