Teşekkürler baba; Şimdiye kadar iş güç konusunda hep fikrimi aldın, beni hep adamdan saydın ve fikirlerime çok değer verdin. Bunun için beni hiç bir zaman bir işadamı çizgisine sokmaya çalışmadın. Ne isem o olarak benimsedin beni ve iş görüşmelerine bile pantolon zincirim, elimde yoyom, yuvarlak kırmızı gözlüklerim ve birbirine girmiş saçım, sakalımla götürdün. En taşaklı iş mevzularında bile tipimi "düzeltmemi" istemedin. Bir insanı görünüşüne göre değil, fikirlerine göre yargılamayı öğrettin.
Teşekkürler anne; Kendi halinde bir evhanımı olmana rağmen bir insanın çocuğuna öğretebileceği herşeyi öğrettin. Beni ben olduğum için sevdin. Sana göre çok ters olabilecek herşeyi yapmama rağmen beni hep kabul ettin. Sen Kuran'ını okudun, ben Hindu kitaplarımı. Arkadaşlarına tanıştırırken beni tereddüt bile etmedin küpeliyim, pasaklıyım ya da aykırıyım diye, bu da aynı şeyi benim yapmamı sağladı. Ben salaştım sen başörtülü ve kolkola şehir meydanında birbirimizi yargılamadan dolaşırdık. İnsanı insan olduğundan dolayı sevmeyi öğrettin.
Size de söylediğim gibi size saygım sevgim size olan minnet borcumdan dolayı değil - kaldı ki beni doğurduğunuz için size minnet duymam yersiz olur, tamamen kendi çıkarlarınız için buradayım, konuşmuştuk - sadece gerçekten saygıyı ve sevgiyi hakeden insanlar olduğunuzdan saygım ve sevgim var size. Şu hayatta tanıdığım yegane yüce insanlardansınız, iyi ki sizinim, iyi ki benimsiniz.
Blogger tarafından desteklenmektedir.
3 Comments
Ne mutlu sana böyle bir anne babaya sahip olduğun için.. Her gün şükret bence, herkes bu şansa sahip olamıyor gerçekten...
Şükranlarımı hergün dile getiriyorum zaten :) Bu arada şiire yorum yapan adsız isen mail falan at arada ya :)
evet bildin ben O'yum :) hehe tanışırız zaten bir gün, inşallah ben de gelicem oralara seneye :) sen anla diye rumuzuda değiştiriyim bari :)
Yorum Gönder