_________________________________________________________________________________
Rahatsız olan?


15 Comments

Adsız dedi ki...

nice yaşlara :)

Adsız dedi ki...

İçim buruldu.

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

@Uzun Lafın Kısası teşekkür ederim ama o karakter ben değilim ^_^ Olmak istemediğim karakter o, henüz 25'im :)

@Adsız, toplum ahlakı doğrultusunda böyle bir yaşamın hayalini kuran insanlar tanıyorum. Yani senin, benim içimi buran bu hikaye kimilerine göre hayalini kurdukları bir yaşam.

mirage dedi ki...

boyle bi hayat yasamamak icin herseye ragmen direnen herkese selam olsun o zaman sayende!

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Böyle bir hayatın doğruluğuna inanlara da saygım var kesinlikle! Herkesin doğrusu farklıdır sonuçta.

Adsız dedi ki...

Rahatsızlık değil ama üzüntü duydum.
Tıpkı, kendim, çocuğum, başkaları ve başkalarının çocukları için duyduğum gibi bir üzüntü.Prematüre hayatlar yaşıyoruz ve başka şansımız bırakılmadı.Bireysel çözüm üretmek hikaye, bütünü oluşturan parçaları etkisiz ve kalitesiz yap ki, ilerleyemesin,sadece imrensin, imrendiği şeylere de ulaşamasın.Ulaşmak istediği maddi şeylere de taksitle ulaşsın, sonuçta bu bize para olarak döneceği için de gerekli bir kısır döngü.Sorunu algılayıp dile getirenleri mi, onlar da zaten etkisiz hale getirilir nasılsa.İşler mi, iyi iyi...
İmza:Uzun ve gerekesiz yazan hatta depresif yorumcu

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Yorumunuz gayet açık, söylenmesi gereken şeyleri söylüyor. Müsadenizle üzerine hiçbir şey yazmayacağım. Teşekkürler yorumunuz için ahestebeste Hanım.

Adsız dedi ki...

Estağfurullah, ben teşekkür ederim duyarlı yayınınız için.

Pire Kızı dedi ki...

tüm tembelliğime rağmen okumak için çaba sarfettirecek kadar anlamlı..

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Teşekkür ederim Pire Kızı, mutlu ettiniz ^_^

semmma dedi ki...

ben de tam içim burkuldu diyecekken "o ben değilim, henüz 25im" dediğin yorumu okudum. yine tam mutlu olacakken manyak mısın kızım ne mutlu oluyosun etrafındaki insanların yüzde altmış beşi bu kaderi yaşıyo dedim. bu yazıdan yüzü gülerek ayrılmanın bi yolu yok mu? bi de hayat neden bu kadar gerçek?

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Ya seçme şansı bırakılmıyor ya da seçme hakkı kullanılmıyor. Sebep bu olsa gerek. Hangisi olduğuna da varsın bu hayatı yaşayanlar düşünsün.

Şahin Şirin ERDEM dedi ki...

Monoton tekdüze tatsız keyifsiz bir yaşam dayatan bir toplumsal kültür içinde yaşıyoruz ne yazık ki..
"Ahestebeste" nin dediği gibi premature hayatlar yaşıyoruz..
"Ahestebeste" içler acısı halimizi çok güzel özetlemiş kısacık bir yorumda..

Aysin dedi ki...

Böyle hayatlar yaşayan insanlar sandığınız kadar çok değil bence. Bu arkadaşın doğumgününü facebooktan 45 kişi kutlar mesela. Erken rezervasyonla Antalya bilmemne resorta tatile de giderler arada bir. Sadece kahve ve halı sahaya değil mesela alışveriş merkezine, sinemaya ve pikniğe de giderler. Arada kendileri gibi evli çiftlerle buluşup birbirlerini ağırlarlar, yer içer eğlenirler.

Bu hayatları daha az zavallı yapmıyor tabii ki. Ama hiçbirimiz aslında zannettiğimiz kadar farklı değiliz. Hayat bunu bir şekilde bize gösteriyor. Zaten hepimizin sırt çantasıyla yollara düşüp sokaklarda müzik yapması da mümkün değil. Ama biliyorsun ki otostupçuları arabalarına alan, sokak müzisyenlerine para veren de bu tip arkadaşlar. Hem bunun üzerinden yaşamını devam ettirip hem bu stili küçümsemekten şiddetle kaçınmamız gerekiyor bence.

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Ayşincim maksadım küçümsemek ya da onların zavallı olduğunu anlatmak değildi yazarken ^_^ dediğim gibi birçok insan bu hayatın hayali ile yaşıyor. Yalnız böyle bir hayatı isteyerek seçenler ve böyle bir yaşama itilenler olarak iki farklı kesim var. Byle bir yaşama itilenlere, hayallerinden vazgeçenlere üzülüyorum sadece.

Bu arada ziyarete geleceğim sizi, yakın zamanda :)

Blogger tarafından desteklenmektedir.