Yine bişeylere üşendiğim günlerden birisi ama öyle bir lüksüm yok. Üşenmeye takatim yok, bokunu çıkarıyorum her anın. Pazartesi Free Hugs yaptım, zaten anlattım. Ertesi günü yine couchsurfingin bir lütfu olan almanca alıştırma gününe katıldım. Bir barda toplanıp almancası kıt olan biz fakirler kendimizi zorlayıp almanca konuşmaya çalışıyoruz. Herkes başka dillerde de anlaşabilecekken sadece almanca konuşuyoruz. Eğlenceli aslında, yalnız olmadığını anlıyorsun.

Başlarda Bojan'ın gelmesiyle biraz sıkıldım o etkinlikte. Bizim sınıftan Bosnalı bir arkadaş bu Bojan ama espiri anlayışı pek uymuyor bana, sıkıcı bi adam nazarımda ama ona rağmen sürekli beraberiz adamla. Uzunca süre onunla takıldıktan sonra sattım adamı, ne yapayım dayanamadım. Toshimi'yi gördüm onun yanına gittim. 3-5 kelime japoncanın ardından yanındakilerle beraber almanca muhabbete giriştik ama Toshimi erken ayrıldı, biz de Uruguaylı bi ablayla muhabbet ettik. Kadın müzisyenmiş. Baya da güzel şarkıları var. Bu ara hep müzisyenler çıkıyor karşıma. Bu gruplarının sayfası Bu da kendi solo çalışmaları. Konservatuar okumuş ama bitirmemiş. Gayet hoşsohbet bir ablaydı. 23:30'a kadar muhabbetten sonra son metroyu kaçırmamak için ikimiz de kalktık, metroya doğru yürüdük, yolda da biraz lafladık sonra evlere dağıldık. 

Eve geldiğimde couchsurfingin forumunda birisinin sokakta kaldığını gördüm, sms attım cevap gelmedi. Zaten beş saat önce göndermiş mesajı. Dün mesaj attı işte; "Çok teşekkürler, kalacak yer buldum ama müsaitseniz yarın sizde kalabilirim" ben de tabii ki ya seve seve dedim. Çok tatlı bir yaşlı teyze, sabah gelip çantalarını bıraktı, gezmeye çıktı. Akşama güzel bir yemek yapayım, oturur yeriz, muhabbet ederiz. Djembe falan çalıyormuş, müzikten gireceğiz yine muhabbete. Hem bu sefer almancası da çok iyi yani almanca alıştırma yapmak için de ideal.

Ayrıca okulu gezdirdiler bir rehber eşliğinde. Zaten daha önce defalarca kez gitmiştim merakımdan ama bu sefer bambaşkaydı. Aşık oldum okula. Okulum BOKU bu arada Uviversität für Bodenkultur. Resmen ODTU havası sezdim. Çok komünal bi okul. Derslikler falan filan bildiğin okul ama sosyal hizmetleri inanılmaz. Birkaç örnek vereyim. Okul Viyana'nın en taşaklı semtinde bi kere, trafik gürültüsü pek yok, etrafta bolca ağaç, park, orman falan var. Havası güzel, biraz tepede kalıyor. Seraları, birkaç tane binası falan var. Mesela okulun barı var TÜWI adında. Sadece bizim okulda gördüm onu, diğer ünilerde yok. O barda da sadece bio gıdalar satılıyor. Pizzalarının hamurlarını bile kendileri açıyorlarmış. Çok güzel bio biraları var, leziz. Barı tam salaş, sanki herkes evinden bir çekyat bir sandalye getirmiş te öyle düzmüşler içeriyi. Hemen yanında ÖH'sı var. Öğrenci birliği gibi bişey, ne konuda olursa olsun başın sıkıştığında danışacağın tek yer. Neyse kütüphanenin arkasında bir bina daha varmış daha önce görmemiştim, mükemmel bir mimarisi var, betimleyemem. İçerisi sera gibi. Oranın kapısı bir avluya açılıyor ve çok güzel bir tabiat, ve bir de otoparkı var. Otoparktaki araçlar okula ait ve lazım olursa oradan çok cüzi bir miktara ödünç alabiliyorsun. Mesela ev taşıyacaksın, "abi ev taşıcaz minibüsü ödünç alabilir miyim?" dediğinde anahtarı veriyorlar eline. Oranın hemen yanında yanyana sıra sıra barakalar var, okul kantini, çocuklar için kreş (öğrencilerin çocukları için) ve sadece bizim bölümün bir barakası var. Peyzaj mimarlığı için yani. Bunları gördükten sonra kesinlikle bir gün daha fazla almanca kursu yapmam. Bir an önce bölüme başlıyorum. Zaten sınavlarımı verdim bir tek konuşma sınavı kaldı, onu da önümüzdeki hafta halledip bölüme başlıyorum. Mükemmel ya BOKU!

Neyse canlar öyle işte. Yarın da Berlin'den bi çift gelecek iki geceliğine onlardan iki gün sonra da Norveç'ten birisi daha. Bokunu mu çıkardık acaba diye düşünüyorum da, yoo bizim ev neredeyse hiç bir zaman sadece ev sahiplerinin konakladığı bir yer olmadı ki, mutlaka bir arkadaş oluyor evde. Hem her gelenden mutlaka yeni bir şeyler öğreniyoruz, gayet eğitici birşey yani böyle insanları ağırlamak.

Bi de dün WWF aracılığıyla yarım km2 yağmur ormanı kurtardık. Fazla sevgi doluyum bu ara. Herkesi bağrıma basasım var.

Gel öpüjemm.


Blogger tarafından desteklenmektedir.